Eğitim, yalnızca okul duvarları arasında kalan bir süreç değildir. Her bireyin karakterini, dünya görüşünü ve hayata bakışını şekillendiren bu uzun yolculuk; öğretmenlerin, okulun ve en önemlisi ailenin iş birliğiyle anlam kazanır. Bu nedenle, bir öğrencinin başarısında ve gelişiminde velilerin rolü asla göz ardı edilemez. Eğitim yalnızca okulun sorumluluğunda yürütüldüğünde eksik kalır; çünkü çocuğun geliştiği ilk ve en güçlü ortam, ailesidir.
Bazen bir kitap tam da ihtiyacımız olan anda karşımıza çıkar. Sayfalarını çevirirken sadece bir hikâyeyi değil, kendimizi de okumaya başlarız. Bir karakterin yolculuğunda kendi kırgınlıklarımızı bulur, bir cümlede hiç konuşmadığımız bir duygumuzu fark ederiz. İşte o an, edebiyatın büyüsü devreye girer.
Şiir, binlerce yıldır insanın duygularını en yalın ve en yoğun biçimde ifade etme biçimi oldu. Bir beyitin içine bir ömrü sığdıran divan şairlerinden, serbest şiirin öncülerine kadar nice isim, sözcüklerle yeni dünyalar kurdu. Peki ya bugün? Şiir hâlâ kitapların sayfalarında mı, yoksa artık ekranların parlayan ışığında mı?